Cilt gençleştirme; yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklık, sarkma, lekelenme gibi belirtileri gidermek için yapılan işlemleri içerir. Yaşlanma kişinin doğal olarak fiziksel değişiklikler yaşamasına yol açar. Ciltte oluşan kusurlar; son zamanlarda beslenme düzeninin yetersiz olması, genetik, çevresel etkiler, farklı yaşam tarzı ve hava kirliliği gibi faktörler sebebiyle oluşmaktadır.

Kişiyi estetik açıdan yetersiz hissettiren, yaşlı ve yorgun görünmeye neden olan cilt kusurlarını gideren pek çok yöntem bulunmaktadır. Medikal estetik uygulamalarında teknolojinin gelişmesi ile pek çok cilt gençleştirme işlemi yenilikçi tekniklerle uygulanmaktadır. Böylelikle kişi arzu ettiği genç görünüme kolaylıkla sahip olabilir.

Çok fazla teknik ve yöntem içeren cilt gençleştirme uygulamalarında hangi yöntemin tercih edileceği; uzman hekimin muayenesi, hastanın beklentileri, istekleri, yaşı ve sağlık durumu değerlendirilerek belirlenmektedir. Birçok yöntem içeren uygulamaların hepsi farklı amaçlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu bakımdan işlem öncesinde hekimin muayenesi doğrultusunda belirlenir.

Cilt Gençleştirme Tedavisi Nedir?

Cilt üzerinde oluşan leke, sarkma gibi pek çok kusurun giderilmesi için uygulanan medikal estetik işlemlerinden biri cilt gençleştirme uygulamalarıdır. Yaşlılığa bağlı oluşan değişiklikler ve olumsuz etkiler genellikle en çok cilt üzerinde görülür. Cilt gençleştirme işlemleri kusurları giderirken cildin kalite kazanmasını ve sağlıklı görünmesini amaçlar.

Cildin yaşlanmasına ve kusur oluşmasında pek çok faktör etkilidir. Bunlar:

• Alkol ve sigara tüketimi
• Uyku düzensizliği
• Güneşin zararlı ışıklarına doğrudan uzun süre maruz kalmak
• Çevresel faktörler

Bu gibi durumlar zamanla cildin canlılığını ve elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Medikal estetik uygulamaları gelişen teknolojiden ve tıp biliminin yenilikçi uygulamalarından faydalanmaktadır. Böylece ciltte meydana gelen kusurlarda ve bozulmalarda çözümler artmaktadır.

Ayrıca ilgili olarak “Kırışıklık Tedavisi” yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Cilt Gençleştirme Yöntemleri Nelerdir?

Ciltte oluşan sarkmaların giderilmesi, kaybedilen nem dengesinin kazanılması için pek çok uygulama bulunur. Yüze uygulanan ameliyatsız germe işlemleri, hatların belirginleşmesini sağlayan dolgu yöntemleri gibi pek çok yöntem vardır. Cilt gençleştirme uygulamalarında en çok tercih edilen yöntemler aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır.

Mezoterapi ile Cilt Gençleştirme

Cilt için birçok sağlıklı etkileri olan mezoterapi; cildin parlak ve genç görünmesini sağlayan, kaybedilen nemi geri kazandıran uygulamalardan biridir. Bu tedavi ile cildin nem ve su tutma düzeyinde de artış görülür.

Yüz, saç veya cildin herhangi bir bölgesine uygulanabilen mezoterapi şu süreçleri içermektedir:

• İşlem yapılacak bölgeye sedasyon etkili krem ile anestezi yapılır. Sonrasında ince uçlu iğneler ile cildin orta katmanına serum uygulaması yapılır. 
• Mezoterapi serumu içerisinde; vitaminler, mineraller, amino asit ve hyalüronik asit gibi maddeler bulunur. Serumun içeriği hastanın beklentileri ve şikayetlerine göre kişiye özel olarak hazırlanır.
• Kişinin bu uygulamadan beklentisi kaybedilen elastikiyetin kazanılması ve sarkma probleminin giderilmesi ise yapılan işlem Mezolifting olarak adlandırılır. Cildin nem ve parlaklık kazanması amacıyla yapılan serum işleme mezoglov adı verilir.
• Medikal estetik uygulamalarının gelişen teknolojiye ayak uydurması ile mezoterapi iğnesiz olarak da yapılmaktadır.
• İğnesiz mezoterapinin iğne ile uygulanan mezoterapiden farkı solüsyonun cilde iğne ile değil ses dalgaları ile verilmesidir. Bunun için ultrason cihazı kullanılır.
• İşlemden sonra şişlik, morluk ya da kızarıklık gibi geçici komplikasyonlar oluşabilir. 1-2 gün içerisinde kendiliğinden geçerek etkisini kaybeder.
• Uygulanacak olan seans sayısı kişiye özel hazırlanan tedavi planıyla belirlenir. Genel olarak 4-6 seans 2-3 hafta aralıklarla uygulanır.
• Mezoterapi tedavisinin cilde etkileri şunlardır; sarkmalar azalır, cilt yoğun bir nem kazanır, uygulandığı bölgede lifting etkisi oluşturur, ince çizgiler ve kırışıklıklar giderilir, cilt bariyeri güçlenir ve cildin renk tonu dengelenir.

Ayrıca ilgili olarak “Yüz Mezoterapisi Nedir, Nasıl Uygulanır?” ve “Saç Mezoterapisi Nedir, Uygulanışı Nasıldır?” yazılarımıza da göz atabilirsiniz.

Fokus Ultrason (Hifu)

Cildin genç bir görünüme kavuşması için uygulanan ameliyatsız yüz germe işlemlerinden biri de fokus ultrason tedavisidir. Odaklanmış ses dalgalarının cilde kontrollü olarak verilmesi ile kolajen üretimini tetikler ve cildin elastikiyet kazanmasını sağlar.

• Fokus ultrason ile cilde verilen ses dalgaları; yağ ve kas dokularının arasında kalan bölgeye uygulanır. Böylelikle yalnızca hedeflenen dokuya işlem yapılır.
• Uygulanan işlem vücudun hasar olarak algıladığı bir tedavidir. İşlem yapılan bölgenin onarılması için kolajen üretimini artırır, yeniden yapılanmasını sağlar.
• Tedavi en çok; kaşlarda ve boyun bölgesindeki sarkmalarda ve yüz bölgesinde uygulanır. İşlem uygulandıktan sonraki 45-90 gün içerisinde etkisini gösterir.
• Fokus ultrason; gıdı bölgesindeki sarkmaları azaltır, yüz hatlarını belirginleştirir, gözeneklerin sıkılaşmasını sağlar, cildi sıkılaştırır, ince çizgilerde ve kırışıklıklarda azaltıcı etki gösterir. 
• İşlem sırasında herhangi bir ağrı olmaz, hasta sosyal yaşamına uygulama bittikten sonra dönebilir. 
• Tek seansta uygulanan işlem yaklaşık 3 ay kalıcı etkiye sahiptir.

İlgili olarak “Fokus Ultrason (HIFU) Yüz Germe Nasıl Yapılır?” yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Lazer Uygulamaları ile Cilt Gençleştirme

Lazer ile cilt gençleştirme uygulaması pek çok cilt probleminde etkilidir. Doğuştan oluşan lekeler, güneş ışınlarından kaynaklanan güneş lekeleri ve deri sarkmalarının azaltılması gibi pek çok alanda etkilidir.

• Lazerin ciltte oluşturduğu hasar ile ödem oluşur ve cilt katman halinde soyulur. 
• Oluşan ödem kırışıklıkları giderirken cilt kendini yenileyerek toparlanır. Birden çok seans uygulaması yapılabilir. 
• Genellikle cildin en üst katmanına işlem yapılması nedeniyle tedavinin kış aylarında uygulanması tavsiye edilir.
• Lazer uygulamalarında teknolojinin gelişmesi ile Fraksiyonel Lazer ve CO2 Lazer gibi yeni uygulamalar kullanılmaktadır. 
• Bunlar cilde mikro düzeyde kanallar açarak işlem yapar. Keratin hücreleri, kolajen üreten doku ve kan damarlarının hasar alması ile vücut kendini onarım sürecini başlatır.
• Cildin alt tabakalarında yoğun şekilde kolajen üretilerek cilt alt tabakalardan itibaren kendini yeniler. Yeni teknolojiye sahip olan bu cihazlarda cildin en üst tabakası minimum düzeyde hasar görür.

Radyofrekans Yöntemi

Radyofrekans uygulaması; cildin sıkılaşmasını sağlarken kolajen üretimini artırır. Radyo dalgalarının dermis tabakasına uygulanması ile bu bölgenin ısıtılması sağlanır. İşlem yapılan bölgedeki ısının yükselmesi ile kolajen üretimini sağlayan dokular uyarılır. Böylelikle ciltte sıkılaşma süreci başlamış olur. 

• Cildin alt tabakasına uygulanan radyo dalgaları cilt yüzeyinde herhangi bir hasar oluşmasına neden olmaz.
• Radyofrekans ile cilt gençleştirme uygulaması her mevsimde tercih edilebilir.
• Radyofrekans yönteminde en çok tercih edilen fraksiyonel iğneli uygulamadır. Bu uygulamada kullanılan iğneler altından yapılmıştır. İletkenlik düzeyinin fazla olması nedeni ile kullanılan altın iğneler 0,5-3,5 milimetre derinlikte işlem yapabilir.
• Fraksiyonel lazer ile yapılan işlemde cilde 4 ayrı düzeyde hasar verilir. En derine verilen enerji düzeyi fazla iken yüzeye yaklaştıkça enerji azaltılır. Cilt yüzeyine hasar verilmeden retiküler dermis katmanında kolajen üretimi aktif hale getirilir.
• Kolajen üretimi işlemden 3 ay sonra başlar ve 6 ay üretim süreci aktif olur. Uzun süreli etkiye sahip bir uygulamadır. Ciltte herhangi bir leke oluşturmaz. 
• Cilt üzerindeki lekelerin görünümünde azalma meydana gelirken kılcal damarların yok edilmesini sağlar.

Ayrıca bir radyo frekans tekniği olan “Altın İğne Tedavisi” yazımıza da göz atmayı unutmayın!

Botoks

Cilt gençleştirme yöntemleri arasında botoks uygulaması sıklıkla tercih edilmektedir. İnce uçlu iğneler aracılığı ile planlanan bölgeye enjeksiyon yapılır. Yalnızca işlem yapılan bölgedeki sinir ve kas dokusunun uyarılmasını sağlar, diğer bölgelerde etkisi yoktur.

• Enjeksiyon yapılan bölgedeki kasların gevşemesini sağlayarak cilt üzerindeki kırışıklıkların açılmasını sağlar.
• Tedavi planı kişiye özel olarak hazırlanır. İşlem yapılan bölgedeki cildin doğallığı korunarak canlı ve park bir görünüm kazanması sağlanır.
• Genellikle tercih edilen bölgeler; kaş arasında oluşan çizgiler, alın bölgesindeki çizgiler, kaz ayağı olarak adlandırılan göz çevresindeki kırışıklıklardır. Mimik oluşmasını sağlayan kasların cilt yüzeyindeki alana işlem yapılır.
• Masseter kası olarak adlandırılan bölgeye yapılan botoks yüz hatlarını belirginleştirerek ince bir form kazanmasını sağlar. 
• İşlem bittikten sonra 14 gün içinde etkisi gözlemlenebilir hale gelir ve bu etki yaklaşık 10 ay devam eder.

Dolgu Uygulaması

Cilt gençleştirme yöntemleri arasında halk arasında en çok bilinen ve tercih edilen dolgu uygulaması cilt kusurlarının giderilmesini sağlamaktadır. Genellikle karıştırılsa da botoks ve dolgu aynı işlem değildir. 

• Zamanla kaybolan hatların yeniden belirgin hale getirilmesi ve kırışıklıkların giderilmesi amacıyla yapılmaktadır.
• İşlem yapılması planlanan bölgeye sedasyon etkili anestezi kremi uygulanarak işlem yapılır.
• Dolgu enjeksiyonunda kişinin vücudunda da doğal olarak bulunan hyalüronik asit kullanılır. Kırışıklık görülen bölgelere mikroenjeksiyon ile uygulanır.
• İşlemi alanında uzman kişilerin yapması işlem sonrasında maksimum etkiye ulaşmanız bakımından önemlidir. Örneğin uzman hekim tarafından yapılan dolgu işleminden sonra herhangi bir şişlik meydana gelmez.
• En çok enjeksiyon yapılan bölgeler; elmacık kemiğinin belirgin hale gelmesi için yapılan dolgu, dudak dolgusu, çene dolgusudur. Yüz bölgesine uygulanması halinde yüz hatları belirgin hale gelir.
• Uygulandığı bölgede kalıcılık süresi kişiden kişiye değişiklik gösterse de 6-24 ay etkilidir.

Botoksla Dolgu Arasında Ne Fark Vardır?

Dolgu ve botoks uygulaması sıklıkla karıştırılsa da aynı değildir. Botoks işleminde kullanılan madde Botulinum isimli bir bakteriden elde edilmektedir. İlaç olarak geçen bu maddenin özelliği kasların gevşemesini sağlamaktır. Mimik bölgelerinde oluşan kas kırışıklıklarında da etkilidir. Sıklıkla kullanılan bölgeler; kaz ayakları, alın ve kaş arasıdır.

Dolgu uygulamasına kullanılan madde şeker protein kompleksinden meydana gelen, vücutta doğal olarak bulunan hyalüronik asittir. Jel kıvamında olan bu maddenin kullanım amacı; dokunun şekillenmesi ve zamanla yerleşen kırışıklıkların doldurularak giderilmesidir.  En çok kullanılan alanlar; gözaltı, dudak, burun, yanak, çene ve elmacık kemikleridir.

PRP Uygulaması 

PRP uygulaması; sporcularda görülen sakatlıklardan yanık tedavisinde kadar pek çok alanda etkili bir işlemdir. Vücudumuz yara aldığında pıhtılaşma görevi yürüten PRP, trombosit bakımından oldukça zengin bir plazmadır. 

• PRP tedavisi yaşlılık karşıtı işlemlerde sıklıkla kullanılmaktadır. 
• Tedavinin en büyük avantajı hastanın kendinden alınan kanın işlemden geçirilerek kullanılmasıdır. Hastadan alınan kan özel bir santrifüj cihazı kullanılarak ayrıştırılması sağlanır. Ayrıştırılan plazma tekrar hastanın kendisine uygulanır.
• Cildin alt katmanlarına plazma enjekte edildikten sonra kolajen üretimi uyarılır. Hücrelerin yenilenmesini ve yeniden yapılanmasını sağlar.
• PRP tedavisinin en sık; dekolte, el içi, boyun ve yüz bölgesine uygulanmaktadır. 
• İşlem yapılması planlanan bölgeye tek başına uygulanması yeterli olsa sa iğneli radyofrekans, lazer ve mikro iğneleme işlemlerinden sonra PRP tedavisi uygulanabilir. Bu işlem cildin daha hızlı sürede iyileşmesinde etkilidir.
• Cilt üzerinde oluşan kırışıklıkları, renk tonundaki dengesizlikleri ve lekeleri ortadan kaldıran etkili bir işlemdir. Cildin kaybettiği elastikiyeti kazanmasını sağlarken, parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşturur.
• Yılda 1 kere uygulanması tavsiye edilen tedavi planı 3-4 seansta uygulanır.

Kök Hücre (Fibrocell) Yöntemi

Fibroblast olarak adlandırılan kök hücre tedavisi, hastadan alından fibroblast hücrelerinin laboratuvarda işlemden geçirilerek hastaya enjekte edilmesidir. Cilde canlılık veren ve kaliteli görünmesini sağlayan kolajen dokuları, fibroblast hücrelerinin bir araya gelmesiyle oluşur. 

• Fibroblast hücrelerinin canlılığını zamanla kaybetmesi ile kolajen düzeyi azalır. 
• Kök hücre tedavisinde yapılan işlem, uzman hekimlerin laboratuvar ortamında fibroblastları ayrıştırmasıdır. 
• Hastadan alınan kandan elde edilen plazma ve hücreler işlemden geçirilerek çoğalması sağlanır.
• Dışarıda çoğaltılan hücreler işlem yapılan bölgeye enjekte edilir. Böylelikle kolajen dokusu artar. Cilt genç ve canlı bir görünüme kavuşur.

İple Yüz Germe | İp Askı İle Cilt Gençleştirme

Fransız askısı veya Örümcek ağı estetiği gibi tekniklerle uygulanan iple yüz germe uygulaması; cerrahi operasyonlarda kullanılan medikal iplerin (PDO) cilt altına yerleştirilerek sarkıkların giderilmesi işlemidir. Genç görünmek için yapı taşı konumunda olan kolajen dokusunu artırmayı hedefler.

• Kullanılan medikal ipler kolajen üretimini artırmaktadır. Kullanılan ipliklerin bazıları kaybolsa da bazıları kalır. Bu ipler PDO iplikleri olarak da adlandırılmaktadır. 
• Sarkan ciltte dokuyu sabitleyerek bölgenin toparlanmasını sağlar. 
• Genellikle hafif düzeydeki cilt sarkmalarında kullanılmaktadır. Orta ve ileri düzeydeki sarkmalarda cerrahi müdahale tercih edilmektedir. Hafif düzeyde sarkma sorunu yaşayan bireyler için ip tedavisi oldukça iyi bir tercihtir.
• Uygulamadan önce bölgeye lokal anestezi uygulanır. 30-45 dakika içerisinde tedavi tamamlanır. Hasta sosyal yaşamına işlemden sonra dönebilir.
• Kalıcılık süresi yaklaşık 2 yıldır. Dolgu ve botoks gibi diğer uygulamalar ile kombine tedavi yapılabilir.
• Silhouette, Amerika’da geliştirilen bir ip tekniğidir. Yüzün alt ve orta bölgesinde oluşan sarkmalarda ve hacim kayıplarında etkili bir yöntemdir. Kullanılan iplerin özelliği konili olmasıdır. Koni, cildin alt kısmını tutar, böylece sarkan deri kulak arkalarına çekilir. 30 dakika içerisinde tamamlanan bu işlem 2 yıl kalıcı etkiye sahiptir.

Ayrıca ilgili olarak “Örümcek Ağı Estetiği ve Fransız Askısı Farkı Nedir?” yazımıza da göz atabilirsiniz.

Gençlik Aşısı 

H-100 aşısı gibi isimlerle de bilinen gençlik aşısı, estetik uygulamaları içinde cildi sıkılaştırma ve yaşlılık karşıtı etkiye sahip olmasıyla sıklıkla tercih edilen bir işlemdir. Kişiye özel hazırlanan serum, hiyalüronik asit içerikli maddeler kombine edilerek kullanılır. 

• Yüz bölgesinde kullanılan bu işlem tek seferde tüm alana enjekte edilir.
• İşlem genellikle; elmacık kemikleri, çene ve şakak hattı, burun, dudak, nazolabial gibi bölgelere iyi bir plan yapılarak işlem yapılmasıdır. 
• Yüz bütünsel olarak ele alınarak tedavi gerçekleşir.
• Genellikle hastanın şikayetçi olduğu, kızgın ve üzgün ifadeyi onararak sarkık görünümü engeller. Yüz hatlarının daha belirgin ve estetik hale gelerek genç bir görünüş kazandırır.
• 21 gün aralıklarla 3-4 seans uygulanır. Seans sayısı kişiye özel olarak belirlenir.

Kimyasal Peeling

Cildin en üst tabakasının asit içeren maddeler yardımıyla soyulması işlemi kimyasal peeling olarak adlandırılmaktadır. En üst tabakadaki cildin soyulması alttan sağlıklı ve canlı cilt ortaya çıkar. İşlemden sonra leke oluşması gibi bir risk taşıdığından kış aylarında uygulanması önerilmektedir.

Tedaviden sonra hastanın güneş koruyucu kullanması oldukça önemlidir. Kişiye özel olarak belirlenen yaklaşık 6-10 seans 1-3 hafta aralıklarla uygulanmaktadır. Peeling uygulama tekniklerinden olan “Karbon Peeling” ve “Cosmelan (Dermamelan)” yazılarımızı da inceleyebilirsiniz.

Dermaterapi

Cilt gençleştirme yöntemlerinden biri olan dermaterapi, uç kısmında mikro iğnelerin yer aldığı dermaroller ile cilde hasar verilmesi işlemidir. Böylelikle cilt onarım ve iyileşme sürecini başlatır. Elastin ve kolajen üretimi uyarılır. Artan kolajen dokusu ve elastin ile ince çizgiler ve kırışıklıklar giderilir. Aynı zamanda akne skarlarını küçültücü etkiye sahiptir.

Daha detaylı bilgi için “Dermapen Nedir?” yazımıza da göz atabilirsiniz.

Ameliyatsız Cilt (Yüz) Gençleştirme Yöntemleri ve Avantajları

Ameliyatsız uygulanan cilt gençleştirme işlemleri cerrahi operasyonlara kıyasla daha sağlıklı ve konforludur. Uzun süren iyileşme süreci içermediği için hasta günlük yaşamına devam edebilir. Tek avantaj olarak nitelendirilemeyen durumu düzenli aralıklarla tekrarlanmasına gerek duyulmasıdır. Avantajlar şu şekilde sıralanabilir:

• Ameliyatsız yapılan yüz germe işlemleri kısa sürede tamamlanırken hasta herhangi bir acı ya da ağrı hissi yaşamamaktadır.
• Hastaların işlemden sonra hastanede gözetim altında tutulmasına ya da evde istirahat etmelerine gerek yoktur. Gündelik hayatlarına dönebilirler.
• Müdahalelerde genel anestezi uygulanmaması, oluşabilecek komplikasyonlarında önüne geçmektedir. Böylelikle hasta iyileşme sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlar.

Ayrıca ilgili olarak “Ameliyatsız Yüz Germe” yazımıza da göz atmayı unutmayın!