Ayak hastalıklarından en sık görülen hastalıklardan biri Halluks Valgus hastalığıdır. Carl Hueter tarafından 1800’lü yıllarda bulunan bu hastalık bir şekil bozukluğudur. Ayak başparmağında görülen şekil bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Başparmağın bozuk bir yapıya sahip olması tüm ayağın yapısını etkileyen bir durumdur. Tedavi edilmemesi durumunda parmakta ve ayağın genelinde ağrıya yol açabilir ya da iltihap oluşabilir.
İnsanların modern yaşamındaki hareketsizliği ve kullandıkları ayakkabıların kalitesiz bir niteliğe sahip olması sebebi ile zamanla ayaklarda çeşitli hastalıklar oluşabilir. Ayak sağlığını bozan durumlardan birkaçı şu şekildedir; gün içerisinde uzun süre boyunca ayakların ayakkabı içerisinde kalması, ayakların hava almaması, kullanılan ayakkabısının konforsuz bir yapıda olması, ayak şekline uygun ayakkabı tercihi yapılmaması gibi.
Ayakta görülen şekil bozuklukları devamında iltihap oluşumuna ve tüm ayak yapısının etkilenmesi ile çeşitli hastalıklara yol açabilir. Bu sebeple görülen şekil bozuklukları hafife alınmamalı bir uzman hekime ve sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Halluks Valgus Nedir?
Ayakta görülen şekil bozukluklarının birçok nedeni olsa da Halluks Valgus en sık rastlanan şekil bozukluğu hastalığıdır. Literatürde halluks olarak adlandırılan ayak parmağı lateral yani yana doğru bir sapma gerçekleştirmesi hastalığın tanımıdır. Ayak baş parmağında ilk olarak yana doğru sapma gerçekleşse de ilerlemesi durumunda tırnak ve ayağın ucu da yana doğru dönebilir.
Eklemde oluşan şekil bozukluğu zamanla iltihap oluşmasına neden olur. Ayakta oluşan iltihap zamanla ayakkabıya doğru şişer ve hastanın zamanla şiddetli ağrı hissetmesine neden olabilir. Baş parmağın ucu bazı durumlarda diğer yana saparak parmağın üstüne çıkabilir. Hastanın eklemlerinde ağrı hissetmesine yol açar.
Genetik olarak ayak yapısı taraklı olan bireylerde Halluks Valgus görülmeyebilir. Ayak yapısı taraklı olan bireylerin bu hastalıklardan korunmak için kalıbı geniş ayakkabılar tercih etmesi doğru olacaktır. Taraklı ayaklardan şekil olarak memnun olmayan kişilere Halluks Valgus tedavisi uygulanması önerilmemektedir. Her yaştan her bireyde görülebilen bir şekil bozukluğu hastalığıdır.
Halluks Valgus Belirtileri Nelerdir?
Ayakta oluşabilecek birçok hastalık vardır. Her iltihap oluşumu ya da şişlik Halluks Valgus olarak tanımlanmamaktadır. Burkulma ya da mantar oluşması da ayakta görülebilecek hastalıklardır. Bu hastalığın etkileri oldukça belirgindir. Diğer hastalıklarda ayağın tümü etkilense de bu hastalıkta etkilenmemektedir.
- Ayak baş parmağında bir bozukluk yoksa herhangi bir belirti görülmez. Baş parmakta üç eklem bulunmaktadır.
- Bu hastalık “Metatarsofalangeal” ekleminde ortaya çıkmaktadır. Bu eklemde ortaya çıkan kızarıklık ve genişleme hastalığın en önemli belirtileri arasında gösterilmektedir.
- Belirtilerin zamanla artmasıyla hastanın ayak parmağındaki esneklik kaybolur ve hareket kabiliyeti sınırlanır.
- Baş parmak yana doğru sapar ve belirginleşir. Bu belirtinin meydana gelmesinden sonra diğer ayak parmaklarında sıkışmaya bağlı olarak kızarıklık ya da nasır oluşabilir.
- Eklemlerden birinin yana doğru sağma yapması iltihap oluşmasına ve parmağın şişmesine neden olur. Zamanla artan iltihap ayakta şiddetli olabilecek ağrıya neden olur.
- Genellikle sağlıklı bireylerin ayak parmakları eğimlidir. Halluks Valgus hastalarında ise parmaklar düz bir şekil alabilir.
- Ayak yapısının değişmesi ayakkabı içinde ayağın rahatsız olmasına ve ağrı oluşmasına yol açar.
Hastalığın Oluşma Nedenleri Nelerdir?
Bu hastalığın oluşmasına birçok neden rol oynayabilir. Bunlar şu şekildedir:
- Devamlı olarak ayakta durulması gereken bir ortamda çalışmak.
- Ayak yapısı için uygun olmayan ayakkabı kullanmak.
- Kemik yapısının bozulmasına neden olan dar kalıplı ve sivri burun ayakkabılar kullanmak.
- Ayak hastalıklarının genetik olarak görülmesi.
- Ayak eklemlerinin normal parmak yapısına göre daha sık olması.
- Genellikle kadınların ayakkabı tercihlerinden dolayı kadınlarda sık görülen bir hastalıktır. Kadınlarda Halluks Valgus hatalığı erkeklerden 10 kat daha fazla görülür.
- Sık ve rahatsız kalıba sahip ayakkabıların ergenlik dönemlerinde sıklıkla kullanılması ile ileriki yaşlarda Halluks Valgus oluşumunu tetiklemesi.
- Nadir olarak görülen anormal kas eklemleri.
- Kalça ve diz eklemlerindeki bozukluk.
Halluks Valgus Tanısı Nasıl Konulur?
Hastalığın spesifik bir görüntü oluşturması sebebi ile ilk olarak hasta fiziki olarak muayene edilir. Ayak başparmağındaki acı ve ağrı hissi de hastalığın teşhis edilmesinde belirleyici bir faktördür. Diğer ayak parmaklarında şekil bozukluğu olup olmadığı kontrol edilir. Acı hissinin kontrol edilmesi için hastadan çıplak ayak ile ayakta durması beklenir.
Genel olarak hastalar uzun süre ayakta durmaktan dolayı oluşan ağrıdan şikayetçidir. Hastalarda kilo arttıkça şikayetlerde artmaktadır. Kesin olarak teşhis edilmesi için doktor ayak röntgenine başvurur. Röntgende görülen eklem ve kemik yapısı teşhisi doğrularken hastalığın derecesini de belirler.
Normal bir ayak yapısı ile hasta kişinin ayak yapısı açı bakımından karşılaştırılır. Eğer hastanın ayağında 0-10 derece sapma varsa normal, 10-40 arası sapma şiddetli hastalık, 30 ve üzerindeki sapmalar ise ileri derecede Halluks Valgus olarak teşhis konulur. Genellikle 30 üzerindeki sapmalarda cerrahi operasyon ile tedavi gerekir.
Halluks Valgus Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalığın tedavi edilmesinde uygulanan çok fazla yöntem bulunmaktadır. Kişinin durumuna göre yöntem belirlenmektedir. Hastalığın düzeyine göre uygulanan yöntemler de çeşitlenmektedir. Hangi yöntemin hastaya uygulanacağına ortopedi cerrahı kara verir. Hastalık eğer ilk safhalarındaysa;
- Gece ateli kullanımı tavsiye edilir.
- Başparmağın şeklinin korunabilmesi için destek olabilecek bir atel tercih edilir. Atelin etkisi ile eklemlerin sağlıklı kalması sağlanır. Baş parmağının olması gerektiği gibi hareket etmesi sağlanır.
- Doktorun tavsiyesi üzerine Halluks Valgus ayakkabıları kullanılabilir. Parmağın ayakkabı ile sürtünmesini engelleyen bu ayakkabı ayağın daha fazla şeklinin bozulmasını engeller ve iltihap oluşmasının önüne geçer.
- Halluks Valgus ayakkabısının kullanılması hissedilen ağrının azalmasını sağlar. Ayak tabanına destek olarak hastalığın ilerlemesine engel olur.
Hastalık ileri safhadaysa cerrahi müdahale gerekebilir. Bu durumda uygulanabilecek yöntemler 100’den fazladır. Kişinin yak parmağına göre cerrahi yöntem belirlenir. Uygulanan cerrahi yöntemler ile hastanın normal ayak yapısına ulaşması sağlanır.
- Baş parmakta şişlik görülen kısım ya da parmağın üzerinden işlem yapılarak düzeltilebilir.
- Başparmak ve eklemlere olması müdahale edilerek gerektiği gibi şekil verilebilir. Bu tedaviye ek olarak hastanın yaşam koşullarının değiştirerek alışkanlıklarını bırakması gerekmektedir.
Halluks Valgus Ateli
Hastalık eğer ameliyatsız yöntem ile tedavi edilmişse ayakta oluşan deformasyon düzelmeyebilir. Hastalığın ağrı ve acı gibi belirtileri önlenerek kısmen azaltılabilir. Tedavide kullanılan bazı ateller başparmağın içeriye doğru sapması için kullanılmaktadır. Bu atelin adı Halluks Valgus ateli olarak tanımlanır. Kullanım vakti gece ya da istirahat zamanıdır.
Atelin amacı; ayağın sağma yaptığı yönün tersine kuvvet uygulanmasıdır. Bu kuvvet ile diğer parmağın üstüne binen parmağın yerine gelmesi sağlanır. Kasların kısalması ve büzüşmesi önlenir ve esneklik kazanarak ayağın dışarı sapması engellenir. Gece kullanılan ateller parmağı normal pozisyonunda tutsa da gündüz ayakkabı giyilirken atel çıkartılır.
Tedavi sürecinde ayağın yapısına uygun ayakkabı kullanılmalıdır. Dar kalıplı, sivri uçlu ve topuklu ayakkabılar tercih edilmemelidir. Bunun yerine yumuşak bir yapıya sahip, yuvarlak uçlu ve ayak kalıbına uygun ayakkabı kullanılmalıdır.
Tedavi gündüz de devam etmektedir. Parmak makarası adı verilen materyaller başparmak ile ikinci parmak arasına yerleştirilir. Silikondan yapılan bu materyal başparmağın içe sapması için itekler ve ayağın dışa eğilmesine kısmen de olsa engel olur. Bu hastalığa sahip olan kişilerin zorunlu olarak sivri uçlu topuklu ayakkabı giymesi durumunda yaklaşık 15 dakika o bölgeye buz uygulaması ayağın rahatlaması için önerilmektedir.
Halluks Valgus Ameliyatı
Ameliyatın tarihi hastanın tercihlerine bağlı olarak planlanmaktadır. 20-30 yaşlarında bir gencin düzenli olarak iş gereği topuklu, dar kalıplı ya da sivri uçlu ayakkabı kullanması gerekiyorsa cerrahi müdahale uygulanabilir. Bu ameliyatın uygulanması için gerekli nedenlerden biri de kişinin ciddi ölçüde ağrı hissetmesi ve psikolojik olarak mutsuz olmasıdır.
Bu rahatsızlığın düzeyi röntgen üzerinden belirlenmektedir. Ayaktaki eklem açısının normal sayılması için üst sınır 11’dir. Bu düzey 11 derecenin üstündeyse Halluks Valgus teşhisi konulur. Derece 20’nin üzerine çıkan genç bireylerde ameliyatın yapılması elzemdir. Zamanla başparmağın ucu diğer ayağın üzerine binerek baskı oluşturur.
Ameliyatın kesin bir şekilde karar verilmesi için; sapma derecesinin 30 ve daha fazla olması, başparmağın ikinci parmağa baskı uygulaması, görsel olarak bireyi rahatsız etmesi, acı ve ağrı hissinin şiddetli olması gibi durumlardan hastanın rahatsız olup olmadığına bakılmaktadır.
Ameliyat Sonrası Süreç Nasıldır?
Halluks Valgus ameliyatında kişinin durumuna göre uygulanacak olan yöntem belirlenir. Bu ameliyat yöntemleri 30’a yakındır. Normal sapma açısı olan 11 derecenin sağlanması için ayağa kesi açılarak bozuk şekil düzeltilir.
- Ameliyattan sonra hasta tedaviye yardımcı bir ayakkabı kullanır. Bu ayakkabı vücut ağırlığının tarak kemiğine binmesine engel olur.
- Ayakkabının yaklaşık 3 hafta kullanılması tavsiye edilir.
- Hasta 3 haftalık sürede istirahat etmesi iyileşme sürecinin hızlı olması bakımından önemlidir.
- İstirahat süresi bittikten sonra kinin daha geniş bir ayakkabı kullanması önerilir. Hastanın tam olarak iyileşmesi yaklaşık 1,5-2 aydır.
- Kişinin ameliyattan sonra günlük hayatına devam edebilmesi ayağının kullanımına göre değişiklik gösterir. Örneğin; sürekli ayakta olması gereken bir işe sahip olan bireylerin yaklaşık 2 aydan önce normale dönmesi mümkün olmayabilir.
- Masa başı işte çalışan bireyler ortalama 1 ay içerisinde normal hayatına dönebilir. İşbaşı yapabilirler.
Hastalık Tekrar Eder mi?
Hastalığın tekrar edip etmemesi uygulanan ameliyat yöntemine göre değişiklik göstermektedir. Hastanın parmağındaki çıkıntı olan kısma tıraşlama adı verilen yöntem uygulanması durumunda problem tamamen çözülmediği için tekrarlayabilir. Bu yöntemde ameliyattan sonra hastanın özel bir ayakkabı kullanması gerekmediği için kolay bir yöntemdir. Eğer hastanın ayağında ciddi bir açıya sahip sapma varsa tıraşlama ameliyatı tercih edilmez.
Kemiğe uygulanan osteotomi ameliyatından sonra hastalığın tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Her ameliyatın komplikasyonu birbirinden farklıdır. Hastaya doktor tarafından olası komplikasyonlar hakkında bilgi verilir. Osteotomi ameliyatında kesilen kemik %5 oranda kaynamayabilir. Bu bir ihtimaldir. Sebepleri ise hastanın;
- Sigara kullanıyor olması,
- Yüksek oranda kafein tüketmesi,
- Kemik yapısı,
- Cerrahın hasta için doğru tekniği uygulamaması gibi durumlardır.
Her cerrahi yöntemde enfeksiyon riski bulunmaktadır. Doktor tarafından antibiyotik kullanmanız önerilebilir. Geçmiş yıllarda ameliyatlarda başlı vidalar kullanılmaktaydı. Günümüzde ise ayak kemiğine tam bir şekilde gömülen başsız vidalar tercih edilmektedir. Yani ameliyattan sonra vidaların alınması için ikinci bir ameliyata gerek duyulmamaktadır.
Sık Sorulan Sorular
Her yaştan her cinsiyetten bireylerde görülebilen bir hastalıktır. Herkeste görülebilir, cinsiyet ya da yaş ayrımı yapmamaktadır. Bazı hastaların genetik olarak ayak ve kemik yapısı hastalığın oluşmasına eğilim gösterebilir. Ayakkabı kullanımında topuklu, sivri burun ve dar kalıplı ayakkabılarda Halluks Valgus oluşumuna yol açtığı bilinmektedir.
Ayakta birçok hastalık oluşabilir. Bunlar içerisinde en sık rastlanan düztabanlık sonrasında ise şekil bozukluğu olarak nitelendirilen Halluks Valgus’tur. Hafif şekil bozukluklarında görüntü problemleri dışında bir soruna yol açmaz.
İleri düzeyde Halluks Valgus oluşması durumunda zamanında tedavi edilmezse tüm ayağı etkileyen problemlere ve estetik açıdan ciddi şekil bozukluklarına neden olur. Tedavi için geç kalınması durumunda ayakta şiddetli ağrılara ve eklemlerde bozulmalara neden olur.