Vücut Kitle İndeksi dünya standartlarına göre 30’dan yüksek olan bireyler obez olarak tanımlanmaktadır. Obezite hastalığı; genetik yatkınlık, düzensiz beslenme gibi çeşitli sebeplerle oluşabilir. Ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemlerle tedavisi mümkündür. Bu yöntemler ile sağlıklı bir vücuda kavuşmak ve zayıflamak mümkündür.
Fazla kiloya sahip olmak; bireyin estetik açıdan rahatsız hissetmesine, kıyafet tercihlerinin kısıtlamasına ve en önemlisi sağlıksız bir yaşam sürmesine neden olmaktadır. Kişiye uygun olarak belirlenen tedavi yöntemleri ile hastanın kilo vermesi, vücut sağlığının iyileşmesi ve özgüven kazanması amaçlanmaktadır.
Obezite Nedir?
Obezite, vücudun normalden fazla yağ hücresini aşırı düzeyde biriktirmesi ile vücut sağlığının bozulmasıdır. Dünyada gelişmiş ülkelerin sık karşılaştığı bir sağlık sorunudur. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yayınlanan bir rapora göre dünyada 1,9 milyar insan kilolu olarak nitelendirilirken bu insanların 600 milyonu obezite hastalığına sahiptir.
Türkiye’de 2015 yılında TÜİK tarafından elde edilen verilere göre nüfusun yaklaşık %20’si fazla kiloludur. Vücut Kitle Endeksi araştırmasının verileri her 5 kişiden 1’inin obez olduğunu belirtmiştir.
Obezite Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Genellikle dengesiz ve düzensiz beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan hastalığın pek çok nedeni bulunmaktadır. Yağlanmaya engel olabilmek için küçük yaşlardan itibaren sağlıklı bir beslenme düzeni oluşturulmalı, sporun dahil olduğu bir yaşam tercih edilmelidir. Obeziteye neden olan unsurlar şu şekilde sıralanabilir:
- Düzensiz yemek
- Dengesiz beslenmek
- Spor ya da egzersiz yapmamak
- Yağlı gıdalar tüketmek
- Fast-food ürünlerini sık tüketmek
- Çok fazla şekerli içecek tüketmek
- Uzun süre aç kalmak sonrasında fazla yemek
- Karbonhidrat oranı yüksek besin tüketimi
- Böbrek ve böbrek üstü bezi hastalıkları
- Şeker ve tiroit bezi hastalıkları
Obezite Risk Faktörleri Nelerdir?
Obezite Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyanın en riskli 10 hastalığı arasında yer almaktadır. Sigara gibi önlenebilir ölümcül hastalıklardan biridir. Bu hastalığa engel olabilmek için öncelikli olarak beslenme alışkanlıklarının, yaşam düzeninin ve hareket temposunun değiştirilmesi gerekmektedir. Obezite ile mücadelenin ilk adımı risk faktörlerini bilmek ve buna bağlı olarak hareket etmektir. Bunlar şu şekildedir:
- Çevreye Bağlı Riskler
Günümüzde şehirleşmenin artması ile çocukların fiziksel aktivitelerinin azalmasına, hareket tempolarının kısıtlanmasına neden olmaktadır. Çocuklar genellikle okulda gördükleri beden eğitimi dersi kapsamında fiziksel aktivitelerde bulunmakta ve egzersiz yapmaktadır.
Çocukların hareketliliğini artırmak amacıyla aileler spor yapmaya yönlendirmesi gerekmektedir. Bir diğer risk ise çocuğun ekran başında uzun süre geçirmesidir. Çocuğun bilgisayar, tablet ya da TV başında fazla zaman geçirmesi hareketliliğinin kısıtlanmasına, az enerji harcamasına ve bu sebeple enerjinin vücutta depolanmasına yol açmaktadır.
Ekran başındaki çocuklarda sağlıksız ya da abur cubur olarak nitelendirilen gıdaların tüketimi artmaktadır. Reklamlarda yer alan sağlıksız yiyeceklerin çocuklar tarafından talep edilme ve tüketilme düzeyi artmaktadır. Bu sebeple çocuğun ekran başında geçirdiği süre ebeveynler tarafından gözetilmelidir.
- Beslenmeye Bağlı Riskler
Obezite görülen çocuklarda çok fazla yemek yeme görülmeyebilir. Genellikle bu çocuklar daha az hareket eder ve az enerji harcar. Çocuklarda enerji tüketiminin azalması kilo almasına sebep olan bir risk faktörüdür.
Çocuklarda dikkat edilmesi gereken beslenme vakitlerinin dengeli ve düzenli olmasıdır. Beslenme süresinin azalması, gün için de 1-2 öğün yemek ve bu yemeklerin karbonhidrat, kızartma, fast-food ağırlıklı olması kilo almayı önemli ölçüde etkilemektedir.
- Genetik Yatkınlık
Genetik olarak obezite riski bulunmaktadır. Eğer çocuğun anne babası kilolu ise çocuğun obezite olma riski %80’dir. Ebeveynlerden yalnızca birinin kilolu olması durumunda bu oran %40’düşmektedir. Obezite konusunda yaygın olan yanlış inanış çok yemenin sebep olduğudur. Obeziteye neden olan az hareket etmek, beslenme düzeyi ile eşit enerji harcamamaktır. Obezite hastası olan çocukların ailelerinde genellikle haraketliliğin az olduğu gözlemlenmektedir.
- Hormonlar
Obezite sorunu olan çocukların hormon düzeylerinin ilgili uzman tarafından kontrol edilmesi önem arz etmektedir. Çocukların bazılarında görülen; tiroit bezi, şeker ya da böbrek üstü bezlerinden kaynaklanan hastalıklar obezite oluşmasına neden olabilir.
- Hastalıklar ve İlaç Kullanımı
Obezite, bazı hastalıkların sonucunda meydana gelebilir. Bunlardan bazıları; Cushing sendromu, Prader Willi sendromudur. Bir diğer hastalık örneği de artrittir. Eklemlerde oluşan rahatsızlıklardan dolayı hareket azalabilir ve kilo alımı artabilir. Bazı ilaçlar kilo alımının artmasına neden olabilir. Bunlardan bazıları; diyabet ilaçları, psikiyatri ilaçları (antidepresan, nöbet önleyici), antipsikotik ilaçlar vs.
- Sosyo-Ekonomik Sorunlar
Sosyo-ekonomik faktörler obezite oluşmasına neden olabilir. Şöyle ki; kişinin egzersiz yapabilmek ve yürümek için güvensiz bir yerleşim alanında yaşaması hareketliliği azaltmaktadır. Beslenme bakımından sağlıklı yiyecekleri alabilecek ekonomik durumun olmaması ya da yemek yapma konusundaki sahip olunan yetersiz bilgi obezite oluşmasında bir faktördür.
Obezite Hangi Sağlık Sorunlarına Yol Açar?
Obezite bazı kanserlere yol açma bakımından oldukça riskli bir faktördür. Bu kanser türlerinden bazıları; böbrek, pankreas, kolon, mesane, prostat ve meme gibi. Eklem sorunları, hipertansiyon, karaciğer hastalıkları, şeker hastalıkları gibi hastalıklarda obeziteye bağlı olarak oluşabilmektedir.
Obezite bazı hastalıkların oluşmasında potansiyel olarak ciddi bir risk oluşturmaktadır. Sağlık sorunları oluşturması bakımından olası komplikasyonlar şu şekildedir:
Sindirime bağlı hastalıklar: Karaciğer sorunları, safra kesesi hastalığı, mide problemleri gibi hastalıklardır.
Uyku apnesi: Obezite hastalarında kişinin uyku sırasında nefes almasının kesilmesi zamanla uykunun ciddi bir şekilde bozularak uyku apnesi oluşma riski bulunmaktadır.
Tip 2 diyabet: Obezite hastalarında kan şekerinin seviyesinin düzenli olması önemlidir. Kan şekerinin artması diyabet riskini artırdığı gibi insülin direncine sebep olmaktadır.
Jinekolojik hastalıklar: Kadınların obezite hastası olması adet dönemlerinde düzensizliğe ve kısırlığa yol açabilir. Erkekler de ise sertleşme problemlerine yol açarak cinsel sorunlar oluşturur.
Şiddetli COVID-19 semptomları: COVID-19 virüsüne sebep olan virüsün obezite hastası ile enfekte olması durumunda oluşabilecek semptomların şiddetinin artmasına neden olur. Vaka görülen kişilerde nefes almada zorluklar görülebilir, yoğun bakım ünitesinde tedavi edilebilirler.
Kireçlenme: Obezite hastalarının vücutlarında ödem üretimi ve iltihaplanma artabilir. Bunların eklemlerde oluşturduğu baskı strese neden olmaktadır. Osteoartrit gibi komplikasyonların oluşmasına da zemin hazırlamaktadır.
Kalp hastalıkları: Obezite hastalarında yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol seviyeleri kalp sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve felç oluşmasına yol açmaktadır.
Obezite Tedavisi Nedir?
Fazla kilolu olan obezite olarak tanımlanan hastaların zayıflamak için gösterdikleri çaba bireysel olarak yeterli olmamaktadır. Bu hastaların vücut yapısı genel olarak kilo almaya müsaitse, çocukluktan itibaren dengesiz ve düzensiz beslenme alışkanlıklarına sahipse obezite hastalığından kurtulmak güç olabilmektedir.
Hastanın fazla kilolardan kurtulabilmesi için bir uzmandan yardım alınması önerilmektedir. Uygulanan prosedür çok yönlü bir tedaviyi içermektedir. Psikolog, diyetisyen, fizyoterapist gibi farklı branşlardan doktorlar bir araya gelerek bir tedavi oluşturmalıdır. Uygulanan tedavi ile çeşitli hastalıkların oluşması ve ölüm riskinin engellenmesi amaçlanmaktadır.
Hastaya uygulanan obezite tedavisinin türüne hasta muayenesi ve gerekli tetkikler doğrultusunda farklı branşlardan oluşan uzman ekip karar vermektedir. Obezite tanısının konulabilmesi için en önemli ölçüt Vücut Kitle Endeksi’dir. Hastanın kilosu, boyunun karesine bölünerek endeks değerine ulaşılır. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı tabloya göre sınıflandırılması yapılır.
Obezite tedavisinde cerrahi yöntemler ve cerrahi olmayan yöntemler uygulanmaktadır. Ameliyat içermeyen yöntemler; diyet, ilaç kullanımı, davranış değişikliği ve egzersiz programı uygulamasıdır. Bu yöntemler uygulandıktan sonra tedaviden beklenen sonuç elde edilmezse cerrahi prosedürlere başvurulur.
Obezite Tedavi Yöntemleri
Obezite tedavisinde birçok farklı yöntem uygulanmaktadır. Bu yöntem farklı branşlardan uzman hekimlerin hastayı muayene etmesi doğrultusunda hastanın da beklentileri göz önüne alınarak belirlenmektedir. Obezite tedavisi için en önemli koşul mevcut yaşam şartlarının değiştirilmesidir.
Hastaya diyet ve egzersiz programının uygulanabilmesi için düzenli bir yaşam gereklidir. Beslenme alışkanlıklarının düzeltilerek zararlı gıdalardan uzak durulması, spor ve düzenli egzersizin alışkanlık haline getirilmesi ile sağlıklı ve dinç bir vücuda kavuşmak mümkün olacaktır.
Bu aşamada fizyoterapistin sürece dahil olması egzersiz hareketlerinin doğru yapılması için önemlidir. Psikologların desteği ile de yanlış beslenmeye neden olan faktörlerden uzak durulması mümkün olabilir. İlaç tedavisinin yan etkisi çok olsa da obezite tedavisinde kullanılan yöntemlerden biridir.
Diyet Tedavisi
Düzenli ve dengeli beslenme programları Vücut Kitle Endeksi’nin normal düzeye indirilmesi için uygulanan zayıflama yöntemlerinden biridir. Her bireyin yaşı, genetik özellikleri, cinsiyeti ve boyuna göre ideal kilosu vardır. Diyet programının düzenli olarak uygulanması ile hastanın zayıflaması ve ideal kiloya ulaşması mümkündür.
Diyet tedavisi kişiye özel olarak hazırlanmaktadır. Hastanın günlük alması gereken besinler diyetisyen-hasta görüşmesi doğrultusunda belirlenir. Diyet programı alanında uzman olan diyetisyenler tarafından hazırlanmalı ve diyetisyenler kontrolünde uygulanmalıdır. Çeşitli mecralarda yayınlanan diyet listelerinin uygulanması doğru bir tercih değildir. Kişiye özgü olmadığı için faydadan ziyade vücuda zararlı olabilir.
Egzersiz Tedavisi
Egzersiz tedavisi vücudun fazla enerjiyi atması bakımından önemlidir. Egzersiz programı kişinin; yaşı, boyu, kilosu, cinsiyeti ve beklentileri doğrultusunda kişiye özel olarak hazırlanmaktadır. Egzersiz programı kişinin kilo vermesini sağlarken kaslarını geliştirerek sağlıklı ve zinde bir vücuda kavuşmasını sağlar. Egzersiz programı bir uzman tarafından oluşturulmalıdır. Aksi durumda yanlış yapılan sporlar vücut sağlığına zarar verebilmektedir.
Davranış Değişikliği Tedavisi
Davranış değişikliği tedavisinin amacı kişinin fazla yemesine ya da sağlıksız beslenmesine yol açan sebeplerden uzak tutulmasıdır. Kişi yaşadıkları olumsuz olaylar karşısında aç olmasa da açlık duygusu hissederek yemek yemeye yönelmektedir. Davranış tedavisi; hastaya sosyal anlamda destek olarak olumlu davranışlar kazanmasını sağlarken yanlış davranış tutumları ile ilgili bilinç kazandırır.
İlaç Tedavisi
Obezite tedavisinde kullanılan birçok ilaç tedavisi bulunmaktadır. Bu ilaçlar tedavide yan etkileri oldukça fazla olduğu için çok fazla tercih edilmemektedir. Zorunluluk hali dışında ilaç tedavisine başvurulmamalıdır. İlaç kullanımı tercih edilmesi durumunda bir doktor gözetimi gerekmektedir. Medya kanalları üzerinden pazarlanan zayıflama ürünlerini kullanmanız doğru bir tercih değildir. Vücut sağlığı açısından olumsuz durumlara yol açabilir.
Cerrahi Tedavi
Obezite hastalarında uygulanan diğer tedavi yöntemlerinin fayda etmediği durumlarda tercih edilen ileri tedavi yöntemidir. Cerrahi yöntemlerde uygulanan prosedürler çok çeşitlidir. Tüm prosedürlerde laparoskopik yani kapalı cerrahi yöntem uygulanmaktadır. Modern tıp ve teknolojinin gelişmesi ile yeni yöntemler uygulanmaktadır. Hastaya uygulanan tüm cerrahi yöntemler alanında uzman ve tecrübeye sahip cerrahlar tarafından gerçekleştirilir.
Obezite Cerrahi Ameliyat Yöntemleri
Obezite tedavisinde öncelikli olarak diyet, davranış değişikliği ve egzersiz gibi yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemlerde başarı sağlanmaması durumunda cerrahi ameliyat tercih edilmektedir. Cerrahi yöntemler özelliklerine ve uygulanış biçimine göre farklılaşarak iki gruba ayrılır. Bunlar: emilim bozucu ameliyatlar ve kısıtlayıcı ameliyatlardır.
- Emilim Bozucu Ameliyatlar
Mideye küçültme işleminin uygulandığı ameliyat türleridir. Vücuda giren besinlerin emilerek tekrar vücuda karışması engellenir. 3 farklı şekilde uygulanabilir.
- Duodenal Switch Ameliyatı
Uygulanan ameliyatta midenin tüp haline gelebilmesi için küçültme işlemi uygulanır ve bağırsağa benzetilir. Mide tüp haline geldikten sonra alt kısmından bağırsağa bağlanır ve birbirinin devamı haline gelir. Bu yöntem ile hastanın besin alması kısıtlanmış olur ve sindirim azalır. Duodenal Switch ameliyatını tercih eden hastalara vitamin desteği verilmesi gerekir.
- Mini Gastrik By-Pass Ameliyatı
Mide küçültme yöntemlerinden biridir. Gastrik by-pass ameliyatına göre daha basit bir prosedürdür. Mideye küçültme işlemi yapıldıktan sonra bağırsağın yaklaşık iki metrelik kısmı atlanır. Bağırsağın alt tarafı ile birleştirilmesi ile mide ve bağırsakta besinlerin emilmesi azaltılır.
- Atlatma (Gastrik By-Pass) Ameliyatı
Mideye küçültme işlemi uygulandıktan sonra bağırsağın bir kısmı atlanarak bağırsağa bağlanması işlemidir. Mini Gastrik By-Pass ameliyatından farkı ise safra yollarının da bağırsağın aşağı kısmı ile birleştirilmesidir. Besinlerin bağırsağın atlanan kısmı boyunca sindirilmesine engel olunur.
Daha az sindirilen besinler vücuda karışmadan atılması ile kilo alınması engellenmiş olur. Bu operasyondan sonra da hastalarda vitamin ihtiyacı meydana gelebilir. Bunun sebebi vitaminlerin vücuda alındığı bölgenin bağırsakta atlanan kısım olmasıdır. Hastaların vitamin takviyesi alması önerilebilir.
Kısıtlayıcı Ameliyatlar
Midenin fazla besin sindirmesini engellemek amacıyla uygulanan ameliyatlardır. Vücuda alınan besinlerin azaltılması sağlanır. 4 farklı şekilde uygulanabilir.
- Mide Balonu
Midenin içine yerleştirilen balon ile midede küçülme sağlanır. Sıvı ya da hava içeren balonlar midenin fazla besin almasına engel olur. Tedaviden sonra balon 6 ay midede kalabilir. Bu süreden sonra balon sönebilir ya da vücuda enfeksiyon yayabilir. Hastanın düzenli olarak doktor tarafından takip edilmesi önemlidir.
- Sleeve Gastrik Plikasyon (Mide Katlama Ameliyatı)
Prosedür mideye delik açılmasını içermektedir. Çeşitli noktalarından midede açılan delikler katlanır ve midenin üst kısmına dikilir. Böylelikle hacim olarak küçülen midenin fazla besin almasına engel olunur. Kilo verme süreci hız kazanır.
- Mide Kelepçesi (Gastrik Bant) Ameliyatı
Mide girişine isteğe bağlı olarak şişirilebilen bir halka takılır. Takılan halka midede bir kum saati görüntüsü oluşturur. Hastanın fazla gıda tüketmesine engel olan bu yöntemde tüketilen besin türü sıvı ya da yumuşak gıdalardır. Takılan halkanın genişletilmesi ya da daraltılması derinin alt kısmına yerleştirilen ine borularla yapılır.
Kolan ve geri dönüşümü mümkün olduğu için tercih edilen bu yöntemde hasta yemek yemeyi azaltmazsa yemek borusunda biriken yemekler boruda genişlemeye sebep olabilir. Halkanın sürekli genişletilmesi ve daraltılması midenin üst yüzeyinde hasar oluşumuna neden olabilir.
- Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide Ameliyatı)
Kilo vermek için uygulanan cerrahi operasyonlarda sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Prosedürde midenin küçülmesi için bir kısmı alınır ve mide tüp formuna getirilir. Ameliyat ile çıkarılan bölgede bulunan açlık hormonu olmadığı için iştah düzeyinde azalma görülür. Normal beslenebilme düzeyine ameliyattan sonraki birkaç hafta içinde geçilebilir.
Son olarak; uygulanan cerrahi yöntemler ile zayıflamam ve başarılı sonuçlar elde etmek mümkün olsa da yeterli değildir. Ameliyat olan hastanın yaşam koşullarını değiştirmesi gerekmektedir. Sağlıklı bir vücuda sahip olabilmek için, diyet uygulaması, spor-egzersiz programlarına uyum sağlanması önemlidir. Düzenli bir hayata sahip olmak, sağlıklı alışkanlıklar edinmek obezitenin tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Obezite tedavisi farklı branşlardan doktorların ve hastaların ekip olması gereken bir süreçtir.
Obezite Tedavi Fiyatları Neye Göre Belirlenir?
Obezite tedavi fiyatlarının belirlenebilmesi için, doktorunuz ile ön görüşme sırasında kişisel durumunuza dair analizler ve tetkikler yapılmaktadır. Daha sonrasında obezite tedavisi için uygun prosedürler planlanarak gerekli ölçümler yapılacaktır.
Obezitenin tedavi süreci olası birtakım riskleri ve komplikasyonları içeriyorsa doktorunuz sizi bu risk ve komplikasyonlar konusunda detaylıca bilgilendirecektir. Daha sonraki aşamalarda ise isteğiniz doğrultusunda tedavinin kişisel tercihlerini size sunacaktır.
Tüm bu süreç kişisel durumunuza göre teşhis edildikten sonra tedavi süreci için uygun fiyat belirlenebilecektir. Tedaviniz için Hospitaltürk hastanemize başvurarak 7/24 online danışman servisimiz ve uzman doktorlarımızdan bilgi ve destek alabilirsiniz.
Sık Sorulan Sorular
Tedavi edilen hastalıklardan biri olan obezitede birçok farklı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Diyet programına ek olarak uygulanan egzersizlerin sonuç vermemesi durumunda cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Her bireye kişiye özel yöntemler uygulanarak ideal kilolarına ulaşması ve bu kiloların korunması amaçlanmaktadır.
Kilo vermeyi sağlayan ilaçlar obez tedavisinde de kullanılmaktadır. Bu ilaçlar farmakolojik ajanlardır. Kişinin kilosunu kontrol eden ve kiloyu azaltan etkiler gösterir. Kişinin iştah düzeyini değiştirir ve kalori emilimini düzenler.
Kilonuzun %10 miktarını kaybetmek için günlük aldığınız kalori miktarınızı düzeltin ve azaltın. Ortalama 500 kalori azaltmanız durumunda haftada 1 kiloya yakın verebilirsiniz. İlk belirlediğiniz hedefe ulaştıktan sonra fiziksel aktivitelere yer vermeniz ve egzersiz programı oluşturmanız önemlidir.
Obezitenin kişinin ömrünü azalttığı, sağlığını kaybettiği ve yaşa kalitesini düşürdüğü kabul edilmektedir. Tüm dünya için tehlike olan bu hastalık insanın ömrünü yaklaşık 10 yıl azaltmakta ve sağlıksız bir hayat yaşamasına neden olmaktadır.
Vücutta biriken fazla yağ hücreleri zamanla obezite oluşmasına neden olmaktadır. Yüksek yağ oranına sahip yiyeceklerin tüketilmemesi gerekmektedir. Bunlar; makarna, çikolata, hamur işleri, kola, cips, hamburger ve dondurulmuş gıdalardır. Fast-food türü yiyecekler obez oluşmasına yol açmaktadır.
Obezite hastalarının sıklıkla başvurduğu yöntemlerden biri mideye endoskopi yapılarak botilinum toksin olarak adlandırılan maddenin mideye enjekte edilmesi işlemidir. Bu işlem bir ameliyatsız kilo verme yöntemidir.
Sağlık kuruluşları ve kliniklerde uygulanan obezite operasyonları metabolik ve obezite cerrahi uzmanı tarafından uygulanmaktadır. Hastanelerin genel cerrahi branşlarında ya da obezite branşlarında gerçekleştirilmektedir.
Bir hastanın obez olarak nitelendirilebilmesi için Vücut Kitle Endeksi’nin ölçülmesi gerekmektedir. Hasta; beden kitle endeksi sonuçlarına göre 30 ve üzeri indekse sahipse obezite hastası olarak tanımlanmaktadır.
Kilo verme sürecinde sağlıklı olan bir haftada 0,5-1 kg arasında kilo verilmesidir. Bir ayda verilecek kilo oranı ortalama 2-4 kg arasında olmalıdır. Kişinin kilosunun %10’unu vermesi için sağlıklı olarak nitelendirilen süre 6-12 aydır. Bu sürecin sağlıkla tamamlanması için uzmanlardan yardım alınabilir.
Obezite tedavisi için alanında uzman plastik cerrahlara başvurabilirsiniz. Ön görüşme sırasında uzman doktorunuz tedaviniz için en uygun teşhislerde bulunduktan sonra operasyonu sağlıklı bir şekilde yürütecektir. Ayrıca tedavi sonrası süreçte uzman doktorunuzun önerdiği ilaç ve benzeri tavsiyelere uymanız halinde kısa bir sürede iyileşme sağlanabilecektir.